Bahçıvan XLVI
Denize hayranız biz, öylece durduk kıyıda, ruh ve bedenimiz dalgalarla birlikte aheng içinde. Deniz kokusuyla donanmış yaşam dolu rüzgar, iki can arasında.. Gem tanıyan bir sevgiydi bu. Aşktan ileri muhabbetti. Susuz toprağı sulayan, toprak kapları dolduran yağmur gibi, temiz ve serin bir sevgiydi. Islatsın beni ta içime girerek... Huzur ile kalbi sakin tutan muhabbetti bu...Gün batımının kızıla dönmüş renkinde muhabbet, mükemmel denk düşmüştü. Martı'nın kanatlarını andıran beyaz bulutlar arasından süzülen, Kutsayan Kızıl, bana daha güzel gelir. Hayatın, dostluk vecdi içindeki parlayış, dünyevi hisleri yakıp kül eden varlığın saf alevi gibi ışıldar. Kordon boyu - o anda - sonsuz dünyaların deniz kenarı, başımızın üzerindeki uçsuz bucaksız gök,durgundu ve deniz durmak bilmiyordu, dalgalar sertti. Sonsuz dünyaların sahilinde iki can müzik dinliyerek ve raks ederek buluşmuştu. ...