Ahmet Coşo, Göç vakti

   Ahmet Coşo, atının başını okşadı,gözlerine baktı. Dori'nin gözleri merhametle bakıyor, başını aşağıya indirip kaldırıyordu. Ayrılacaklarını, Coşoyu bir daha göremiyeceğini anlamış gibiydi. Coşo, başını atın alnına dayadı.
    Sabahın erken saatkeriydi. Ani şimşek parıltılarıyla gökyüzü aydınlandı. Bu ürküten erken şafak vaktinde Coşo ailesinin buradaki günlerinin sona erdiğini  bildirir gibiydi. Şimşek de yağmurun yapacağını haber veriyordu... Ayrılık bir ölüm gibi girmişti aile yakınlarına,. Bu sayfa burada kapanacak yeni sayfa açılacaktı. Gittiği yerin onu aydınlıkla karşılayacağına inanılıyordu. Çocuklar, gençliğe, gençlikten olgunluğa gittikleri yerde ereceklerdi. Önemli olan buydu.
     Tito döneminin yani komünizmin(sosyalizmin) değişmeyen sloganlarından kurtulacak. "" Yaşasın Komünizm! Gelecek Tito'dur! Sınıf ayrımına son! Yaşaşın Kooperatifler! "" Özel dükkanlar kapanıyor devlete ait yerler açılıyor, kalite düşüyordu. "Özel mülkiyet eşitsizliktir" deniyor, partizanlar milletin malına çöküyordu... Hiç değişmeyen slogan ölümdü. Yeni sisteme direnenler  hapse atılıyor ya da kurşuna diziyordu. Cuma mahallenin yakınındaki mezarlığın bitişiğindeki derede, kurşunlara direnemiyordun! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Analog Dünya

Eski Fahrettin Altay(Üçkuyular)

İZMİR' Lİ BİR ŞAİR VE ROMANCI VE ÖYKÜCÜ NECATİ CUMALI...