yazar,, , sistemin adamı olan yazarlar
Bir Sistemin Adamı Olan Yazarlar: Makineleşen Kalemler
Günümüzde bazı yazarlar, yaratıcı bireyler olmaktan ziyade, sanki bir sistemin dişlisi gibi hareket ediyor. Özgün düşünceler yerine, onlardan beklenen doğrultuda cümleler kuruyor, eleştirel bakıştan çok, onaylayıcı bir dil benimsiyorlar. Bu durum, edebiyatın ve düşünsel üretimin doğasına aykırı bir hale geliyor.
Bir sistemin adamı olmak, yalnızca belirli görüşlere hizmet etmek değil; aynı zamanda sorgulamayı bırakmak, alışılmış kalıpların dışına çıkmaktan korkmak demektir. Böyle yazarlar zamanla birer "makine" gibi işlemeye başlar: Kalıplaşmış ifadeler, öngörülebilir anlatılar ve her satırda hissedilen bir konfor alanı… Oysa edebiyatın doğasında rahatsız etmek, düşündürmek ve yerleşik yapıları sarsmak vardır.
Yazar kalemini yalnızca bir onay mühürüne dönüştürdüğünde, sanat gücünü kaybeder. Kendi düşüncesini üretmeyen, eleştiri cesaretini göstermeyen yazar; sistemin istediği fikri, onun istediği biçimde sunan bir programdan farksız hale gelir. Ve bu noktada, insan eliyle yazılmış cümleler bile bir makinenin ürünü gibi soğuk ve ruhsuz görünür.
Gerçek yazar, sistemin değil vicdanın adamıdır. Çünkü edebiyat, ancak özgürlükle var olur.
Yorumlar
Yorum Gönder