Ölüm - Tolstoy (alaettincoskun.com)

Birinci Bölüm -  
İnsan hayatı, vücudun yok olmasıyla yok olmaz...İnsanın, doğumundan vefatına kadar devam eden bütün hayatı, sabah uyanıklığından gece uykusuna kadar devam eden bir güne benzer.Mesela, ağır bir uykudan sonra, sabahleyin nasıl bir zihin perişanlığıyla uyandığını bilirsin.Nerede olduğunu hatırlayamaz, yanında kimin bulunduğunu, seni kimin uyandırdığını bilemez, yatağından kalkmak istemediğini, vücudunda kuvvetsizlik ve kırıklık hissettiğini bilirsin.Bir müddet sonra yavaş yavaş kendine gelirsin. Kim olduğunu ve nerede bulunduğunu anlamaya başlarsın, ortamı yavaş yavaş algılarsın, zihnin açılır ve aydınlanır. Daha sonra vücudunun kuvveti tamamen yerine gelir, kalkar işine başlarsın.Böylece insanın doğması, yavaş yavaş hayata dahil olması, kuvvet kazanması, akıl ve fikirde basamak basamak gelişmesi, çalışmaya başlaması ve kendine has harikaları göstermesinden sonra, nihayet ömrünün sona ermesi de böyle bir günün tamamıyla benzeridir.Yalnız burada fark şudur ki, insanın uyuması ve uykudan uyanması, zihnini toplaması, işlerine başlaması, gece tekrar uyuması, bir gün zarfında vukua geldiği halde, insanın doğması, büyümesi, hayatındaki hadiselerin cereyanı için, aylar ve senelerin geçip gitmesi gerekir.ne kadar uzun olursa olsun, insan hayatı, bir günlük hayata yani sabahleyin kalkıp, gece olunca yatmaya benzer.Bunları birer misal ile izah edelim:İnsan sabahleyin uykudan dinlenmiş olarak kalktıktan sonra, zinde ruh ile çalışır. Vazifesinde bir gayret gösterir.Akıl kuvveti ve bedeni, tam olarak canlılık kazanmıştır. Öğle zamanına kadar, iş
 böyle giderse de öğleden sonra sabahki zindelik, hareketlilik ve zihin açıklığı azalmaya  başlar.Akşam olunca yorgunluk had safhaya varır, artık vücut istirahat ister.İşte hayatın yaşanması da gerek kısa ve gerek uzun bunun gibidir.Tabii hayata misal: İnsan hayatı, gençlikle, hareketli ve neşeli olur.Fakat bu hareketlilik, yaşlandıkça azalır,ihtiyarladıkça vücut yorgunluk hisseder, günden güne bedenin istirahat ihtiyacı artar.Gündüz bitip de gece olduğunda, insan, nasıl yatak istirahatına çekilir,zihni birer birer bütün fikirlerinden nasıl ayrılır ve kendi haberi olmaksızın uyku alemine nasıl dalıp giderse, işte ölüm de aynen öyledir.Şu halde uykudan uyanmak, küçük bir doğum; sabahtan akşama kadar devam eden mesai, küçük bir hayat; uyku ise küçük bir ölümdür.
                                                          ( Orijinal Osmanlıca yazılı eserden çeviri)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sofya Tolstoy Anıları. ( Tam metin)

Son Durak - Tolstoy'un Son Yılı,,- tam metin, sesli okunuşunu YouTube' tan dinleyenilirsimiz-

İZMİR' Lİ BİR ŞAİR VE ROMANCI VE ÖYKÜCÜ NECATİ CUMALI...