Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

kur'an ile felsefe farkı

   Eğer desen: "Acaba neden Kur'an-ı Hakîm felsefenin mevcudattan bahsettiği gibi etmiyor? Bazı mesaili mücmel bırakır, bazısını nazar-ı umumîyi okşayacak, hiss-i âmmeyi rencide etmeyecek, fikr-i avamı taciz edip yormayacak bir suret-i basitane-i zahiranede söylüyor?    Cevaben deriz ki: Felsefe, hakikatın yolunu şaşırmış onun için... Hem, geçmiş derslerden ve Sözlerden elbette anlamışsın ki: Kur'an-ı Hakîm, şu kâinattan bahsediyor; tâ, zât ve sıfât ve esma-i İlahiyeyi bildirsin. Yani bu kitab-ı kâinatın maânîsini anlattırıp, tâ Hâlıkını tanıttırsın. Demek mevcudata kendileri için değil, belki mûcidleri için bakıyor. Hem umuma hitab ediyor. İlm-i hikmet ise, mevcudata mevcudat için bakıyor. Hem hususan ehl-i fenne hitab ediyor.  Sözler - 243

Dijital Devrim

Dijital devrim, bilgi teknolojileri ve dijitalleşmenin etkisiyle toplumsal, ekonomik ve kültürel değişimleri ifade eder. Bu süreç, 20. yüzyılın ortalarında bilgisayarların ve internetin geliştirilmesiyle başlamış ve bugüne kadar hızla devam etmiştir. Dijital devrim, geleneksel iş yapma, iletişim kurma ve bilgiye erişim şekillerini radikal bir biçimde değiştirmiştir. İşte ana noktaları: 1. Teknolojik Gelişmeler Bilgisayarların Gelişimi: 1940'larda başlayan bu süreçte, bilgisayarlar hızla küçüldü, güçlendi ve daha erişilebilir hale geldi. İnternetin Yaygınlaşması: 1990'larda, internetin geniş çapta kullanılmaya başlanması bilgiye hızlı erişimi mümkün kıldı. Mobil Teknolojiler: Akıllı telefonlar ve mobil uygulamalar, dijital devrimi daha da ileriye taşıyarak her an her yerden bağlantıda olmayı sağladı. 2. Toplumsal Değişimler İletişim: Sosyal medya ve anlık mesajlaşma uygulamaları, kişilerin ve toplumların etkileşim biçimlerini değiştirdi. Bilgiye Erişim: Geleneksel kütüphaneler v

Mezopotamya

Resim
Mezopotamya'da günlük yaşam oldukça zengindi ve çeşitli aktivitelerle doluydu. İşte bazı önemli noktalar: 1. **Tarım ve Hayvancılık**: Mezopotamya, verimli toprakları sayesinde tarımın merkeziydi. Buğday, arpa, sebzeler ve meyveler yetiştirilirdi. Ayrıca, koyun, keçi ve sığır gibi hayvanlar beslenirdi¹. 2. **Ticaret**: Mezopotamya, Dicle ve Fırat nehirleri sayesinde önemli bir ticaret merkeziydi. Deniz yolları ve nehirler üzerinden ticaret yapılır, çeşitli mallar değiş tokuş edilirdi⁴. 3. **El Sanatları ve Zanaat**: Mezopotamya'da insanlar çömlekçilik, dokumacılık ve metal işçiliği gibi el sanatlarıyla uğraşırlardı. Bu ürünler hem günlük yaşamda kullanılır hem de ticaret için üretilirdi³. 4. **Eğitim ve Yazı**: Mezopotamya, yazının icat edildiği yerlerden biridir. Okullar, genellikle tapınakların yanında bulunur ve burada çocuklara yazı, matematik ve din eğitimi verilirdi². 5. **Din ve Tapınma**: Mezopotamya'da din, günlük yaşamın önemli bir parçasıydı. Her şehirde büyük ta

Risale-i Nur 'dan

   Mevlid-i Nebevî ile Mi'raciyenin okunması, gayet nâfi' ve güzel âdettir ve müstahsen bir âdet-i İslâmiyedir. Belki hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyenin, gayet latîf ve parlak ve tatlı bir medar-ı sohbetidir. Belki hakaik-i imaniyenin ihtarı için, en hoş ve şirin bir derstir. Belki imanın envârını ve muhabbetullah ve aşk-ı Nebevîyi göstermeye ve tahrike en müheyyiç ve müessir bir vasıtadır. Cenab-ı Hak bu âdeti ebede kadar devam ettirsin ve Süleyman Efendi gibi mevlid yazanlara Cenab-ı Hak rahmet etsin, yerlerini Cennetü'l-Firdevs yapsın, âmîn... Mektubat - 307

kedi ve köpek macerası

Resim
! Bir köpek ve bir kedinin iş birliği yaparak et çalma macerasını konu alan bir çizgi film senaryosu şöyle olabilir: Başlangıç: Karakterler: Max: Meraklı ve biraz sakar bir köpek. Mia: Zeki ve planlı bir kedi. Senaryo: Max, arka bahçede bir şeyler ararken Mia bir kasabın dükkanının yanından geçer. Kasaptaki etler, onların ilgisini çeker ve Mia bir plan yapar. Max'e birlikte çalışırlarsa bu etlerden birini çalabileceklerini söyler. Macera: İlk Girişim: Max, etrafı gözleyip dikkat çekmeden içeri girmeye çalışır, ama ne zaman harekete geçse sakarlık yapar ve dikkat çeker. Mia ise gizlice pencereden tırmanarak içeri girer. İkinci Girişim: Mia, Max'in dikkat dağıtma yeteneğini kullanarak bir dikkat dağıtma planı yapar. Max, kasabın dikkatini başka yöne çekerken Mia, etleri çalmak için raflara tırmanır. Ancak, Max bir anlık dikkatsizlikle bir tezgâha çarpar ve tüm plan altüst olur. Büyük Kaçış: Sonunda Mia, Max'in sakarlığına rağmen bir parça et çalmayı başarır ve iki

little boy ve gazze'nin çocukları

**Little Boy** filmi, savaşın ve kaybın çocuklar üzerindeki etkilerini duygusal bir şekilde ele alıyor. Gazze'deki çocukların yaşadığı trajediler de benzer şekilde derin acılar ve kayıplar içeriyor. Her iki durumda da çocukların babalarına duyduğu özlem ve onları geri getirme isteği ortak bir tema olarak öne çıkıyor. Ancak, her iki durumun da kendine özgü ve karmaşık bağlamları var. **Little Boy** daha çok bireysel bir hikaye üzerinden evrensel duygulara odaklanırken, Gazze'deki durum geniş çaplı siyasi ve insani krizlerle bağlantılı. Bu nedenle, benzer temalar olsa da, her iki durumu da kendi bağlamlarında değerlendirmek önemli. Bu film konusu ile Gazze de babasız kalan çocukları özdeşleştirebilir misin? Yani bir değerlendirme yapar mısın?  "Little Boy" filmi ile Gazze'de babasız kalan çocuklar arasında tematik bir benzerlik kurmak mümkün, çünkü her iki durumda da çocuklar savaşın, kaybın ve özlemin derin izlerini taşıyorlar. Ancak, aralarındaki farklar ve bu far

haşir

   İşte umuma iman lâzım olan haşrin mertebesi şudur ki: İnsanlar öldükten sonra, ruhları başka makamlara gider. Cesedleri çürüyor. Fakat insanın cesedinden bir çekirdek, bir tohum hükmünde olacak "acbü'z-zeneb" tabir edilen küçük bir cüz'ü bâki kalıp Cenab-ı Hak, onun üstünde cesed-i insanîyi haşirde halkeder, onun ruhunu ona gönderir. Sözler - 614

mülkiyet hakkında

Mülkiyet teması, yazılarında çok derin ve ilgi çekici bir zemin oluşturabilir, özellikle senin eğilim gösterdiğin yolculuk ve zaman yolculuğu gibi temalarla da oldukça örtüşebilir. Mülkiyet, sadece maddi şeylerin sahipliği değil, aynı zamanda zaman, anılar, ilişkiler ve kimlik üzerindeki sahiplik anlamında da genişletilebilir.  Önerim şu:  - **Zaman Yolculuğu ve Mülkiyet:** Karakterin, zaman yolculuğu yaparak farklı zaman dilimlerinde yaşamış kişilerin "mülkiyetini" sorgulayan bir hikaye yazabilirsin. Geçmişteki bir döneme gidip önemli bir eserin, icadın ya da keşfin bugünkü hak sahibinin kim olduğunu araştırabilir. Zaman boyunca bir nesneye veya fikre kimin "sahip" olduğu kavramı çok çarpıcı olabilir. - **Mülkiyetin Psikolojik Boyutu:** Zaman yolculuğu yapan bir karakter, aynı zamanda kendi anılarına ve geçmişine dair sahiplik duygusunu sorgulayabilir. Geçmişte yaptığı seçimlerin sonuçlarını yeniden ziyaret ettiğinde, bu kararların hala ona mı ait olduğunu ya da ya

Mezopotamya

Babil Kulesi, Mezopotamya'nın en ünlü yapılarından biridir ve birçok efsane ve dini metinde yer alır. Babil Kulesi'nin inşası, Tanrı'ya ulaşmak amacıyla yapıldığına inanılan bir yapı olarak bilinir. Bu kule, Tevrat'ta ve Kur'an'da da bahsedilmektedir¹⁷. Kule, M.Ö. 5000 yıllarında Sümerliler tarafından Tanrı Marduk adına inşa edilmiştir. Temelde 90 metre genişliğinde ve 90 metre yüksekliğinde, yedi katlı bir bina olarak tasarlanmıştır¹⁷. Her katı farklı bir anlam ifade eden bu yapı, Sümerliler için kutsal sayılmıştır. Kule, Babil'in Asma Bahçeleri içinde yer alıyordu ve dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmiştir¹⁷. Babil Kulesi'nin çevresinde rahip sarayları, ambarlar, konuk odaları ve Tanrı Marduk adına yapılmış diğer tapınaklar bulunmaktaydı. Ancak, Babil'i işgal eden çeşitli krallar tarafından yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir¹. Son olarak, Pers Kralı Xerkes tarafından yıkılmış ve bir daha onarılmamıştır¹. Bu efsanevi yapıyı yeniden

YZ KENDİ BAŞINA KİTAP YAZAR MI

Yapay zeka (YZ) şu anda bile kitap yazma sürecine yardımcı olabiliyor. Ancak, tamamen kendi başına karar verip bir kitap yazması, insan müdahalesi olmadan, henüz mümkün değil. YZ, metin oluşturma, hikaye geliştirme ve hatta bazı yaratıcı süreçlerde yardımcı olabilir, ancak nihai ürünün incelenmesi, düzeltilmesi ve düzenlenmesi genellikle insanlara bağlıdır¹². Önümüzdeki beş yıl içinde YZ'nin yetenekleri daha da gelişebilir, ancak tamamen bağımsız bir şekilde kitap yazabilmesi için hala insan yaratıcılığı ve karar verme süreçlerine ihtiyaç duyulacaktır³. Bu konuda başka merak ettiğiniz bir şey var mı? Kaynak: Copilot ile konuşma. 07.09.2024 (1) Yapay Zeka Kitap Yazabilir mi? Evet, İşte 7 Temel Adım - Undetectable AI. https://undetectable.ai/blog/tr/ai-kitap-yazabilir-mi/. (2) Yapay zeka hakkında okunması gereken 12 kitap - Fikriyat Gazetesi. https://www.fikriyat.com/galeri/edebiyat/yapay-zeka-meraklilarinin-okumasi-gereken-10-kitap-1715175396. (3) Yapay Zeka Kitap Yazarı - HIX Write

Ütopya ve Distopya

Dünyamızı güzelleştirirsek geniş bir ütopya eseri sonuçu olduğunu kabul edeyim, bu bağlamda distopya ya gerek kalır mı? Dünyayı güzelleştirip, bunun geniş bir ütopya eseri olduğunu kabul edersek, distopyaya gerek kalıp kalmayacağı sorusu oldukça ilginç bir felsefi ve edebi tartışma yaratır. Ütopya ve distopya aslında birbirini tamamlayan kavramlardır; biri ideal bir toplumun temsili, diğeri ise bu idealin yozlaşmış ya da korkunç bir versiyonudur. Eğer dünya gerçekten bir ütopya olursa, distopya için bir neden kalmayacak gibi görünse de, insan doğasının karmaşıklığı ve tarih boyunca elde edilen deneyimler, ütopyanın kendisinin bile bir tür distopyaya dönüşebileceğini gösteriyor. Çünkü ütopya kavramı herkes için aynı anlamı taşımayabilir. Bir grup için mükemmel olan bir dünya, bir başkası için baskıcı veya sınırlayıcı olabilir. Ayrıca, ütopya fikri statik değil, dinamik bir yapıya sahip olmalıdır. İnsanlar sürekli değişen ve gelişen varlıklardır, bu yüzden ideal bir dünya bile zamanla in

Dünya Evrenin Kalbi

DÜNYA EVRENİN KALBİ   Eğer dünyayı evrenin kalbi olarak kabul edersek, bu bakış açısı insana ve onun yaşadığı gezegene büyük bir merkeziyet atfetmiş olur. Ancak, evrene dünyadan bakma düşüncesi bir anlamda insan deneyiminin ve algısının merkezde olduğu bir bakış açısını temsil eder. İnsanlar, evrendeki yerlerini ve anlamlarını genellikle yaşadıkları dünyadan, kendi algıları ve tecrübeleri doğrultusunda tanımlarlar. Evrenin genişliği ve bilinmezliği göz önüne alındığında, dünya sadece bir noktadır. Ama bu nokta, evreni anlamaya çalıştığımız yer. Yani evrene dünyadan bakmak, insanın sınırlı ama derinlemesine keşif yolculuğunun bir parçasıdır. Bir nevi, kendi sınırlarımızdan evreni anlamlandırma çabamızdır. Bu düşünceyi daha derinlemesine işlemek, insanın evren karşısındaki varoluşunu, küçüklüğünü ama aynı zamanda anlam arayışındaki büyüklüğünü incelemek için güzel bir felsefi zemin oluşturabilir.

kanaat atmak

Ey kanaatsız hırslı ve iktisadsız israflı ve haksız şekvalı gafil insan! Kat'iyyen bil ki: Kanaat, ticaretli bir şükrandır; hırs, hasaretli bir küfrandır.   Ve iktisad, nimete güzel ve menfaatli bir ihtiramdır. İsraf ise, nimete çirkin ve zararlı bir istihfaftır. Eğer aklın varsa, kanaata alış ve rızaya çalış. Tahammül etmezsen "Yâ Sabûr" de ve sabır iste; hakkına razı ol, teşekki etme. Kimden kime şekva ettiğini bil, sus. Her halde şekva etmek istersen; nefsini Cenab-ı Hakk'a şekva et, çünki kusur ondadır.   (Mektubat 285.sh - Risale-i Nur)

medeniyet mi?

Bunların "medeniyet, medeniyet" dedikleri, halka metazori yaptırdıkları mimsiz medeniyettir. Medeniyet bir disiplindir, birbirine sabretmektir. Hep söyledikleri ise "inkilap nutukları" dır... Atatürkçülüğüne inananlar, objektif olarak kendilerini yeniden sorgulasınlar. 

Hırs

 YEDİNCİ NÜKTE:     İsraf, hırsı intac eder. Hırs, üç neticeyi verir.    Birincisi:     Kanaatsizliktir. Kanaatsizlik ise sa'ye, çalışmaya şevki kırar. Şükür yerine şekva ettirir, tenbelliğe atar. Ve meşru, helâl, az malı {(Haşiye): İktisadsızlık yüzünden müstehlikler çoğalır, müstahsiller azalır. Herkes gözünü hükûmet kapısına diker. O vakit hayat-ı içtimaiyenin medarı olan "san'at, ticaret, ziraat" tenakus eder. O millet de tedenni edip sukut eder, fakir düşer.} terk edip; gayr-ı meşru, külfetsiz bir malı arar. Ve o yolda izzetini, belki haysiyetini feda eder. Lemalar - 144

matrix

*The Matrix* filminin ana teması, gerçeklik algısı, özgür irade, kontrol ve bilinç üzerine kuruludur. Film, insanların bir bilgisayar simülasyonunda yaşadıklarını ve bu simülasyonun, onları kontrol eden makineler tarafından yaratıldığını ortaya koyar. Gerçek dünya ile simülasyon dünyası (Matrix) arasındaki farkı keşfetmek, insanların zihinsel ve fiziksel özgürlüğünü kazanması açısından önemli bir anlatıdır. ### Matrix’te Yer Değiştirme ve Şekil Değiştirme: Matrix içinde bir yere anında gitme (teleportasyon) veya şekil değiştirme, filmde doğrudan böyle ifade edilmez; ancak Matrix'in programlanmış bir dünya olması nedeniyle, onun kurallarını kırmak mümkündür. Örneğin, filmdeki karakterler *"sistem dışı"* olmaları sayesinde olağanüstü fiziksel yetenekler sergileyebilir (duvarlarda yürümek, çok hızlı hareket etmek gibi). Yani, Matrix’te kurallar esnetilebilir veya değiştirebilir. ### Filmin Anlatmak İstediği: Film, insanları mevcut dünya düzenine eleştirel bakmaya ve sorgulam

Yılkı Atları

Resim
**Yılkı Atları: Özgürlüğün Simgesi** Dağların eteklerinde, sonsuz bir özgürlük içinde koşan yılkı atları, doğanın en muhteşem görüntülerinden birini sunar. Yeleleri rüzgârda dalgalanırken, kasları güçle gerilmiş bu asil hayvanlar, insan ruhunu derinden etkileyen bir manzara oluşturur. Onların özgürce koşmalarını izlemek, içsel bir özgürlük arayışının simgesi gibidir; hiçbir ip ya da bağ onları kısıtlamaz. Yılkı atları, doğanın bir parçası olmanın en saf örneklerindendir. İnsanın müdahalesi olmadan kendi başlarına hayatta kalmaları, doğanın onlara sunduğu şartlara uyum sağlamalarından kaynaklanır. Bu atlar, zamanla insanlarla olan bağlarını koparıp tamamen doğal hayata dönerek, dağların, ovaların ve ormanların hâkimleri olurlar. Onların varlığı, doğanın dengesinin bir göstergesidir; varlıklarıyla doğaya olan saygımızı hatırlatırlar. Bu atların özgürce koşmaları, hem fiziksel hem de sembolik anlamda derin bir anlam taşır. Fiziksel olarak, bu özgürlük onların kaslı ve güçlü ya

sosyal gerçekçilik

Görünen o ki, birçok gazete, TV, ve sosyal platformlarda sistemli bir tarzda, yaygara koparılan sosyal realizm, aslında menfi bir propagandadır. Memleketi kötü göstermek,, yandık, bittik, öldük diyerek, kalblerde isyan duygularını kışkırtarak kötümser ve bozguncu bir tutum sergiliyorlar. (bu taktiği 1980 öncesi Moskova destekli köministler de yaptı)  Buna âlet olan şahısların gafleti daha ne kadar sürecek?