Eskişehir Mahkemesi Müdafaasının Bir Kısmı

... Ben ihtiyarım, kabir kapısındayım, İşte o müdhiş tılsım-ı kainat keşşafı olan Kur'an-ı Hakimin o muazzam keşfini göze gösterir bir surette tefsir eden Risale-i Nur'un, o tılsıma ait yüzer mes'elelerinden, bu herkesin başına gelecek olan ecele ve kabre ait yalnız bu sırr-ı imana bakınız ki: Acaba, bu dünyanın bütün muazzam mesail-i siyasiyesi, ölüme ecel'e inanan bir adama daha büyük olabilir mi ki; bunu, ona alet etsin. Çünki, vakit muayyen olmadığından, her vakit baş kesebilen ecel, ya idam-ı ebedidir veyahud daha güzel bir
aleme gitmeye bir terhis tezkeresidir. Hiçbir vakit kapanmıyan kabir; ya hiçlik ve zulümat-ı ebediye kuyusunun kapısıdır veyahud daha daimi ve daha nurani baki bir dünyanın kapısıdır.İşte, Risale-i Nur, keşfiyat-ı kudsiye-i Kur'aniyenin feyziyle, iki kere iki dört eder derecesinde katiyyetle gösrerir ki. eceli, idam-i ebediden terhis vesikasına ve kabri, dipsiz, hiçlik kuyusundan müzeyyen bir bahçe kapısına çevirmeleri, şüphesiz, kat'i bir çaresi var. İşte bu çareyi bulmak için, bütün dünya saltanatı benim olsa bila-tereddüd feda ederim. Evet, hakiki aklı başında olan feda eder...Said Nursi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Analog Dünya

Eski Fahrettin Altay(Üçkuyular)

İZMİR' Lİ BİR ŞAİR VE ROMANCI VE ÖYKÜCÜ NECATİ CUMALI...