Kayıtlar

Aralık, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ИТаК

Resim
ИТаК.о мой нетерпеливый нафс! Ты ответстенен 3а три терпения. Перое:терпение вповиновении Всевышнему.Вморое:терпениедля несовршения грехов Трмье:терпение при несчастье.Если ты благорэумен,то воэьми эа правило эту истин иэ Тремьео робужбенги мужественно скажи:"Йа  Сабур!" Вэвали эти три терпения на свои плечи.Если ты не растратишь на неверном пути силу терпения, данную тебеВсевышним, то тогда онасможет быть тебе достаочной люобых трудностях и при всякой беде.Опирайсяна эту силу н ты выдержишь люобюе трудноти спомощю нее.....Наставения душе- Саид Нурс.

O GOD

Resim
O God! Appoint us among the people of happiness, safety, the Qur'an,  and belief. Amen.O God! Grant peace and blessing to our Master Muhammed, and to his Family and Companions, to the number of all the letters of the Qur'an formed in all its words, represented with the permission of the Most Merciful One in the mirrors of the air waves on the recital of euch of those words by all the Qur'an's reciters from is first revelation to the end of time, and have mercy on us and on our parents, and have mercy on all believing men and women to the number of those words, through Your mercy, O Most Merciful of the Merciful Amen. And all praise be to God, the Sustainer of All the Worlds...THE SHORT WORDS--.SAİD NURSİ.

MEDENİYET

 - Neden şeriat şu medeniyeti reddeder. Dedim: -Çünki beş menfi esas üzerine teessüs etmiştir. Nokta-i istinadı kuvvettir.O ise, şe'ni tecavüzdür. Hedef-i kasdı, menfaattır. O ise, şe'ni tezahumdur. Hayatta düsturu, cidaldir. O  ise, şe'ni, tenazudur. Kitleler mabeynindeki rabıtası, aheri yutmakla beslenen unsuriyet ve menfi milliyettir. O ise, böyle müthiş tesadümdür.. Cazibedar hizmeti, heva ve hevesi teşci ve arzularını tatmin ve metalibini teshildir...Tarihçe-yi Hayat.S.N      menfi:olumlu olmayan----- teessüs: yerleşmek, kurulmak--------nokta-i istinad:dayanak noktası şe'ni:iş, hal-------tezahum:sıkıntı------düstur:kaide, üslup----cidal: sözle mücadele----------tenazu: kavga-----mabeyn: ara----rabıta:bağlayan,alaka-----aheri:diğeri----unsireyet: ırkcılık---tesadüm:vuruşma---teşci:heveslendirmek----metalib: istekler----teshil:kolaylaştırmak

İSTANBUL

Resim
Tarihi eserlerinin yoğun olduğu İstanbul;surlar içindeki İstanbul; görülmeye değer;sizi içine alan, sarıp sarmalayan, sizi feth eden; işte bu İstanbul. Ahenkli bir kalabalığı var.Dünya burada... Gelin, yanınızda da sevdiğiniz insanlar  varsa, Galata köprüsünde ekmek arası balık yiyin, deniz otobüsüne binip boğaz turu yapın..Güzelliğin ortasında; denizden gelen esinti yüzünüzü okşarken,mutlu olacak, mutluluğun dudaklarınıza düşürdüğü tebessüm yüzünüze yayılacak ve gözlerinizin içine girecek; girecektir...

Ben Gazete Okumak İstiyom

Resim
Bugün pazar, gazeteler pazar günü bol ilaveli çıkıyor. Ama hangi gazeteyi alacağımı bilemiyorum. Çünkü tarafsız değiller. Bu da gazete satın alırken beni zorluyor.Bakıyorum bir gazete hükümet yanlısı başka bir gazete hükümete veryansın ediyor. Yok havuz medyası; yok ulusalcı;yok dinci(belki); yok bilmem ne yanlısı!!!!! Belirteyim; satılmış kalemler de bu işin ekstrası...Said Nursi: ''Ey gazeteciler! Edipler edepli olmalı.'' der. Nerede terbiyeli gazeteci? Yalan dolan, iftira, cinayet, mide bulandıran tecavüz haberleri!! İnsanın okuyası gelmiyor...Neyse! Bugün Pazar. Gazeteler bol ilaveli çıkıyor. Gazete eklerinde okunacak şeyler çok. Sanatsal. Kültürel. Sinema. Kitap tanıtım ve Eleştirileri.Bulmaca buldurmaca !!!!!! BEN GAZETE OKUMAK İSTİYOM. Kaleminin ucunda güller açan yazarları okumak istiyom.

Kediler

Resim
Kedilerin mırıldanmalarını dinlemeyi severim..Mır mır, mır mır...

Yirmi Altıncı Lem'adan Onuncu Rica

        ''Bir zaman esaretten geldikten sonra, İstanbul'da, bir iki sene yine gaflet galebe etti.Siyaset havası, nazarımı nefsimden kaldırıp afaka dağıtmış iken, bir gün İstanbul'un Eyüp Sultan Kabristanının dereye bakan yüksek bir yerinde oturuyordum. İstanbul etrafındaki afaka baktım. Birden bakıyorum, benim hususi dünyam vefat ediyor, bazı cihetle ruh çekiliyor gibi bir halet-i hayaliye bana geldi. Dedim: '' Acaba bu kabristanın mezar taşlarındaki yazılar mıdır ki bana böyle hayal veriyor?'' diye nazarımı çektim; uzağa değil, o kabristana baktım. Kalbime ihtar edildi ki: '' Bu senin etrafındaki kabristanın, yüz İstanbul içinde vardır.Çünkü yüz defa İstanbul buraya boşalmış. Bütün İstanbul halkını buraya boşaltan bir Hakim-i Kadirin hükmünden kurtulup müstesna kalamazsın, sen de gideceksin!''...İstanbul'da da misafirim, dünyada da misafirim. Misafir, yolunu düşünmeli....                                                              

UFAKKEN BEN

Resim

Çocuk

Resim
Kim demiş çocuk küçüktür diye belki çocuk en büyüktür...!!!!

Çocukları Sevindirin

Resim

Çocukları Sevindirmek

Yarın çarşamba!!!! Çarşamba günleri Çocukları sevindirme günü olsun HERKES BEŞ ÇOCUĞA, GEVREK ALSIN....Eğer tanıdığı bir çocuk ise ; çocuğun sevdiği şeyi alsın...Teşekkür ederim.

KEDİ

Bizim Hoca Ali Haydar, yağmurlu bir İzmir sabahında dükkanını açarken, yavru bir kedinin dükkanın yüksekçe saçağında bağırdığını görür. Onların yardım bağırmalarını anlayabilirsiniz. Ali Haydar Hoca, bir merdiven buldurur; yavrucağı, oradan kurtarmış. Kedicik oraya nasıl çıktın da inemiyorsun? Galiba insanlar içinde ve şehirde yaşamak, seni yeteneklerinden uzaklaştırdı. Çöp bidonlarının yanında bekçi yaptı. O, temiz ve saf mahluk, yine de sevimlidir. Evlerimizin vazgeçilmez dostudur.

KEDİ

Resim

Savaşta, Müslüman Nasıl Davranır ?...Said Nursi -Tarihçe-i Hayat.syf:101

O muharebede; (1915) yirmi talebe kadar kıymettar ve ''İşarat-ül- İ'caz'' tefsirinin katibi olan Molla Habib, İran cephesinde kumandan Halil Paşa ile mühim bir muhabere vazifesini temin ettikten sonra Vastan'da şehit düşer. O muharebeler esnasında, Ermeni fedaileri bazı yerlerde çoluk çocuğu kesiyorlardı.. Buna karşı Ermenilerin çocukları da bazan öldürülüyordu. Bediüzzaman'ın bulunduğu nahiyeye binlerce Ermeni çocuğu toplanmıştı. Molla Said askerlere: ''Bunlara ilişmeyiniz!'' diye emretti. Daha sonra bu Ermeni çoluk çocuğu serbest bıraktı; onlar da, Rusların içerisindeki ailelerinin yanına döndüler. Bu hareket Ermeniler için büyük bir ibret dersi olup,Müslümanların ahlakına hayran kalmışlardı. Bu hadise üzerine, Ruslar bizi istila ettiklerinde, fedai komitelerin reisleri Müslüman çoluk çocuğunu kesmek adetini bırakıp, '' Madem Molla Said, bizim çoluk çocuklarımızı kesmedi, bize teslim etti; biz de bundan sonra Müslümanların çocuklar

Mezarlıkbaşı -Soğuk Sokak isimli kitap

9-kasım-2014  Karşıyaka Metro çıkışında bulunun Hakan Cafe'de Şefik Beyle buluştuk .Elinde kırmızı kalemi, kitabımın - bilgisayar çıktısı - düzeltmelerini yapıyor. Çok uğraşıyor...Kitabı beğenmiş. Şefik Beyin, bana yapıcı önerileri oluyor. Sağolsun... ''Kitaptaki konularla  ilgiyi Karşıyaka iskelesinde bir sergi açıldığını, görmem gerektiğini söylemişti.Sergi, Roman yaşantısını yansıtan resim sergisiydi. Bende o niyetle gitmiştim .Çay ısmarladı. Biraz oturdum . Vedalaştık oradan Aylin'in Cafeye geçtim..Şefik Bey,''Peki  Mezarlıkbaşında homoseksüel yok muydu?' diye sormuştu. Bunu Aylin'e sordum Aylin: ''Öyle bir karakter olmasın. Zaten öyle tipleri o zamanlar da mahalle iyi karşılamaz ve barındırmazdı. Külhanbeylik vardı mahallelerde, çocuklara da onun kötü bir şey olduğu söylenirdi. Öyle bir tip koysaydın oğluma bu kitabı okutmazdım '' dedi... Aylin:''Yeni kitabını (bilgisayar çıktısı) çok güzel buldum.Diğer kitapların da güzel am

Bakmak ve Görmek

Hz. İsa(as) ve havarileri bir dere kenarından geçiyormuş. Havariler ölmüş kurdun leşini, kıyıda görünce; leşin ağır kokusundan ötürü burunlarını kapatmış. Hz. İsa(as) ise: '' Dişleri ne güzel, inci gibi dizilmiş'' diye söylemiş.   Bazıları, güzelliği, güzellikteki hikmeti ve ustalığı görür.

ÜÇÜNCÜ MEKTUP

....Çünkü umum mevcudat ordusu Onundur. İsterse, Arz gibi bir neferi,  umum yıldızlara kumandan tayin eder; koca Güneşi, ahalisine ısıtıcı ve ışık verici bir lamba; ve elvah-ı nukuş-u Kudret olan fusul-u erbayı da,  bir mekik; ve sahaif-i  kitabet-i Hikmet olan gece gündüzü de, bir yay yapar. Herbir gününe, ayrı bir şekilde bir kameri göstererek, evkatın hesabı için takvimcilik yaptırır...ve yıldızların kendilerine raksa gelen ve cezbeden rakseden melaikenin ellerinde, süslü ve şirin, parlak, nazenin misbahlar suretini vermek gibi. Arza ait çok hikmetlerini gösterir. Eğer bu vaziyetler, umum mevcudata hükmü ve nizamı ve kanunu ve tedbiri müteveccih olan bir Zat'tan istenilmezse, o vakit umum güneşler, yıldızlar, hakiki hareket ile ve hadsiz bir sür'atle hadsiz bir mesafeyi her gün kat'etmeleri lazim gelir. İşte vahdette nihayetsiz suhulet ve kesrette nihayetsiz suubet bulunduğundandır ki, ehl-i sanat ve ticaret kesrete bir vahdet verir, ta suhulet ve kolaylık olsun; yani ş

Görmek

'' Güzel gören, güzel düşünür, güzel düşünen, hayattan lezzet alır.'' S.N.....Bu anlayış, ''rintlik'' değildir; aksine her bir alanı mülahaza etme, Allah'ın yüce kudretini görüp  şükretme, karamsar olmayıp pozitif düşünebilme durumudur...

Cat Stevens (Yusuf Islam) - Yusuf's Cafe Session (2007)

Resim

CAT STEVENS - LADY D'ARBANVILLE

Resim

Cat Stevens "Wild World"

Resim

ARAP FİKRET

         Arap Fikret futbolcuların kralıdır. Takım onsuz olmaz. İlk on bire kesin koymanız lazım.                 Doksan dakika az gelir, bazen saha bile Arap'a dar gelir. Saç baş yoldurduğu zamanlar da olur, altı pastan, topu minare boyu diker. İyi vurur topa, dağlara taşlara! Saha  kenarına ayakkabıların koysanız yeter, rakibi etkiler. Topa yatkındır seyrederken sıkmayan bir stili vardır. Futbol topuyla vals yapıyor sanırsınız.          Arap, Tirespor'da oynarken antrenörleri eski milli futbolcu Kadri Hoca idi. Hoca antrenmanlarda ağırlık topuna kafa attırırdı. Ağırlık topu, kara bir şey,  normal futbol topunun üç dört kat büyüğü, ayakla zor itersiniz. Topu kale direğine asarlar, topcular sırayla sıçrayarak kafa atardı. Bir gün Kadri Hoca kimseye fark ettirmeden topun içine taş koyar. Arap Fİkret'e de verir gazı :    - Aslanım benim, koçum, topçuların kralısın sen.Şu topa bir kafa atta herkes görsün.      Arap topa bir kafa atar, aynen terde. Bayılır.      Arap Fik