Kayıtlar

Ağustos, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

EKONOMİK DENGELEYİCİ -TÜRKİYE 2050 Prof. David Passig

        Türkiye, büyüyen bir ekonomi olarak kabul ediliyor ve 21. yüzyılın ilk onyılının sonlarına doğru gayrisafi yurt içi hasılası yılda % 5-8 büyüdü. Gayrisafi yurtiçi hasıla oranında sıralaması Belçika'dan sonra, ancak İsveç'ten önce geliyor. Diğer tüm müslüman ülkeler arasında en büyük ekonomiye sahip. Ekonomisi Suudi Arabistan'ınkinden bile büyük. Üstelik bunu AB'ye kabul edilmeden başardı, belki de AB'ye girememesi sayesinde. Kişi başına hasılası diğer gelişmiş piyasalardan daha düşük, ancak ekonomik gücünü uluslararası standartlardan dördüncü seviyede olduğu kabul edilen milli hasılasından alıyor.           Türkiye, Çin değil. Ancak Müslüman dünyasındaki en büyük ekonomi; hatta Akdeniz'in doğusunda, Güneydoğu Avrupa'da Ortadoğu'da, Kafkaslar'da ve Hindikuş bölgesindeki en büyük ekonomi. Böylece kendini yeniden bölgesindeki geleneksel ekonomik süper güç olarak kanıtlayabilecektir ve bölgesindeki süreçleri dengeleyebilecektir. Büyüme süreci ha

SOSYAL BİR ÇERÇEVE - Son Elli Yıl

        Sosyal tahminlerde bulunurken, en azından insan doğasının binlerce yıl yavaş değiştiğini, hatta belki hiç değişmediğini biliriz. Roma'nın ''tahıl ambarı''Karaca'nın ürün rekoltesinde bir düşüş olacağı yolunda erken bir uyarı, resmi kuryeler aracılığıyla alınınca tahıl piyasasını ele geçirerek yüklü servetler edinen Romalı senatörle vardı. Gerek açgözlülük, gerekse böyle kısa tahminlerin kullanılmasına vesile olan fırsatçılık izleyen iki bin yılda çok az değişmiş bulunuyor. İnsan doğasının sağladığı değişmezliğin yanı sıra yüksek atalet taşıyan süreçlerin yarattığı sorunlar da vardır. Nüfus  büyüklüğü ve sera gazları birikimi gibi nüfustan etkilenen süreçler birincil örnekleri sunar. Temelde yatan sürelerinden dolayı, yavaş bir devir hızı bunların doğasından gelen bir özelliktir. Sosyal gündemimizin büyük bir bölümü, çabuk bir düzeltmeye bağlı olmayan sorunlardan etkilenir. Bu alandaki düzeltmeler mevcut girişimlerin uzun süreli etkilerine ilişkin akla