MEZARLIKBAŞI SOĞUK SOKAK isimli kitabımdan sayfa 37-38

       Yaşamak denen, hüzün, sevinç, merhamet, acımak ve daha bir sürü; insana has özellikler içeren olgunun tüm versiyonlarını, İzmir'in bu mahallesinde görülüyordu. Pavyonda, genelevde çalışan bir takım aşüfteler vardı. Bu kadınların buralara düşmesi, yaşamlarının ayrı bir boyutuydu. Çoğu veya benim tanıdıklarımdan bazıları; çocuk büyütüyor, bazıları hasta bir anaya bakıyor; hele uzak yollardan gelen biri; kız kardeşini okutmak için çabalıyordu. Gideceği yeri, geçeceği yolları pek bilememiş olan, aslında saygı duyulası insanlardı. Aralarında çok delikanlı kadınlar vardı. Yüce bir kalb taşırlar...Üstelik kendilerini diğerlerinden ayıran çekicilikleri var. Güneyden gelen birinin, evlenerek mutlu aile kurmak, ev hanımı olmak istediğini duymuştum. Hayat yaman; dağdağalı, fırtınalı. Bu kadınları seviyordum. Onlar da beni, yeşil gözlü kumral kıvırcık saçlı bir çocuk olduğum için severlerdi... Hayat burda melodram. İnsanların, elemleri, kederleri, hüzün ve sevinçleri boyunlarına asılmış.Kadınların bazıları, hele biri var; beyaz tenli olanı;  erkeklerin hayallerinde gezen; dağların koklanmamış beyaz zambağı; saçlarını ıslatarak çıkar, çevresine can çektirirdi. Yağmurlu havalarda, keklik gibi taştan taşa sekerek yürür, dolgun ve diri vücudu daha yakıcı olurdu...İri gözleri, insana mutluluk veriyordu. Baktığınızda, sizi içine çeken duru suya düşmüş gibi olurdunuz. Burda anlamını yitirmeyen apak tenli güzel;  masum tazelik... Ayva tüyü sarı kılları vardı üflendiğinde dalgalanan. Süslü ve alımlı manita, maharetle işlenmiş dantelalı köşe yastığı... Aşklar hep platonik... Kadın en büyük! Onun için şiirler yazılır, heykeli yapılır, adı;  duvarlara ağaçlara kazınır. Ölünür öldürülür.Bazı erkekler sevdiğinin ismini koluna, göğsüne dövme olarak yazdırırdı. Yazdırıyorlardı. Aşklar  bu sıkışmışlıktan kurtulmanın, rahatlamanın, nefes almanın yoluydu.Aşklar, döner bıçağı gibi deşer acıtırdı, ama vazgeçilmezdi. Kaçmak isteyip de kaçamayanların tutkuları neydi? Adlandırmak zordu. Güzel yüzler aşık ister. Esmer tenli, yeşil gözlü, nadide güzellerin mutlaka sevenleri vardı. Olmazsa normal dışı olurdu. Delikanlılar, cehennemde olmadıklarını ancak güzel gözlü dilberlere baktıklarında anlardı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sofya Tolstoy Anıları. ( Tam metin)

Son Durak - Tolstoy'un Son Yılı,,- tam metin, sesli okunuşunu YouTube' tan dinleyenilirsimiz-

İZMİR' Lİ BİR ŞAİR VE ROMANCI VE ÖYKÜCÜ NECATİ CUMALI...