Kayıtlar

MUAMMA

        Belki her şey muamma, belki öyle olacak. Bildiklerimiz boş olacak. Belki dipsiz derinliklerde kalacak, belki sokağa atılan süprüntü olacak. Belki iki kere iki;dört değil, belki pi sayısı sabit bir sayı değil, belki Einstein'ın izafiyet teorisi doğru değil.         Belki bizim bilmemizi istedikleri böyle (değil). Belki olanlar, olması gerektiği için oldu.         Sanırım gelecekte de böyle olacak...DENEMELER 105..alaettincoskun.com

YONCA

 Balçova Kasım 2006                                  Ateşböceğini, bugüne kadar ilk ve son defa ortaokulda gördüm Gökyüzünde yıldızlar parlıyordu.Gecenin siyah değilde mavi olduğunu, o gün fark ettim. Gecenin mavisi, karanlıklar içinden parlıyordu. Ve Balçova hiç o zamanki kadar güzel olamadı.                                 Sincabı ilk defa lise sonuncu sınıfta Edremit'in Kızılkeçeli Köyü'nde, Kazdağları eteklerinde gördüm.                                 Hep duyardım, dağların mor olduğunu; üç sene önce Bodrum'da görmek nasip oldu. Çambelen Köyü'ndeki dağların akşamüstü mora döndüğünü,patlıcan moru olduğunu gördüm.                                 Dört yapra...

DENEMELER: BEDAVADAN GELEN SUYA GİTTİ

DENEMELER: BEDAVADAN GELEN SUYA GİTTİ : Eski zamanlarda gemilerin daha çok yelkenli olduğu, içinde maymunların ve farelerinde bulunduğu; o eski zamanların birinde; merkebinin iki t...

BEDAVADAN GELEN SUYA GİTTİ

Eski zamanlarda gemilerin daha çok yelkenli olduğu, içinde maymunların ve farelerinde bulunduğu; o eski zamanların birinde; merkebinin iki tarafına bağladığı süt güğümleriyle, mahalle mahalle dolaşarak, süt satan bir sütçü varmış. İşini yıllarca yapmış. İlk işe başladığında safi kalp olan bu adam hile yaptığından, süte su kattığından, kalbi yüzü gibi kararmış, kapkara olmuş. Çok para kazanmasına karşın, kalbi bozulmuş. Yıllar gençlikten yaşlılığa dönünce: ''Tamam yeter artık. Kotardığım bu işi bırakıp, biriktirdiğim paralarımla, güzel bir ülkeye gideyim orada yaşayayım, keyfime bakayım.'' demiş. Paralarını heybeye koymuş. Büyük bir yelkenli gemiye binmiş. Güneşe karşı oturmuş, heybesini de yanına koymuş. Gözlerini kapatıp hayal denizinde sörf yapacağı sırada, çevik çalak maymun yaratığı, heybesini kaptığı gibi gemi direğinin tepesine çıkmış. Heybenin içinden paraları çıkarıp, buruşturarak, birini denize, birini sütçüye atıyormuş. Maymun suyun hakkını da veriyormuş.Benim...

KIRMIZI SİYAH KİTAP

Orijinali Osmanlıca olan,1914 te Ahmet Cevad tarafından yazılan ve İstanbul'da basımı yapılan bu kitabı, okumanızı isterim... Günümüz olaylarına da ışık tutar nitelikte...Balkan tarihini bilmeyi önemsiyorum.......   alaettincoskun.com     adresinden E-Kitap olarak okuyabilirsiniz.

DENEMELER: İKİ KADIN

DENEMELER: İKİ KADIN : ''Sana zor gelen bu hayatı kabul etsen yenilgiyi kabul etmiş olacaksın gibi.'' ''Aynen öyle.'' Alıştım diy...

İKİ KADIN

''Sana zor gelen bu hayatı kabul etsen yenilgiyi kabul etmiş olacaksın gibi.'' ''Aynen öyle.'' Alıştım diyemiyordu. Diyemez.Çünkü, alıştım demek çaresizlikti onun için... Gülbin, yorgundu.Gürültü alabildiğine rahatsız ediyordu onu. Dükkanın bodrum katına inip kuytu köşeye yatardı, bazen, kulaklarını kapatarak. Onun hayatında bir yol açılsa, başka bir yol, orda yürüse yalnızlığa doğru. Yalnız olsa, yüklendiği bu yaşantıyı sırtından atsa. Tartışmasız bir yaşantı beklese onu, her şeyin son bulduğu; yalnızlığın sadece kendine ait olduğu bir yer. Ona acı çektiren gerçeklerden uzak bir yer...Ama! Bazen hayat yorar insanı. Affetmek yorar, hoş görmek yorar, boş vermek bile yorar. Ve insan susar. Her şeye, herkese rağmen elinden  gelen tek şeyi yapar; içine atarak sessiz çığlıklarla susar. Gülbin bağıra bağıra susuyordu. Geçmiş zamanın halatını tutmuş bırakmıyor, ama akan zaman onu sürüklüyor, gelecek zamana götürüyordu....Bazen boş vermişliği olur; kayıtsız, u...