Kayıtlar

Ocak, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÖZKAN AYHAN HOCA

Resim
    Günlerce süren bir arayıştan sonra Duygu Yenerler sayesinde bir mabet bulduk. Kapıları, pencereleri vardı, ama karanlıktı. Bu mabeti karanlıklandırmamak ve çirkinleştirmemek adına ufak tefek çalışmalar yapıldı. Namaz kılmaya, ibadet etmeye uygun hale getirildi. Gündüz bile birkaç lamba ile aydınlatılan bu yere imam bulmak zordu... En sonunda oldu tabii.     İçi, daima aydınlık, hisleri yoğun, samimi ve fedakar bir insan, ÖZKAN hoca ; çok imamın, lojmanı olmadığı için gelmek istemediği bu mescide geldi.     Bizi sonsuz sevindirdi.     Karanlık tavanında akseden tek sada, onun kulağa hoş gelen sesiydi    Zihni bir alev gibi, durgun ve keskindi. Duygularımız huşu içindeydi      ÖZKAN hoca, hasta oluncaya kadar...  - Şükür. Sıhhatine kavuştu. İyi. Fakat biz Onsuz kaldık.        Mabet, solgun ve soğuk içindeydi artık        Yanan ışıkları manasız görünüyordu.      

SAPİENS

Tabii, "Sapiens: İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi" kitabı, yazar Yuval Noah Harari tarafından kaleme alınmıştır. Kitap, insanlık tarihini geniş bir perspektiften ele alır ve Homo sapiens'in (modern insanın) evrimini, tarihini ve toplumsal gelişimini inceler. Harari, insanlık tarihini avcı-toplayıcı dönemden günümüze kadar uzanan bir hikaye olarak anlatırken, kültürel, sosyal ve bilişsel evrimi detaylı bir şekilde ele alır.

Güzellik

İki genç kız, çok zarif! Ve de ince! Uzun saçları sırma mı ne? Siyah gecelerde parlayan ay misali yüzleri, beyaz ve aydınlık! Ya boyları!.. Eğer güzellik, başlı başına, bunlarla boy ölçüşmeye gelseydi, utanarak başını değerdi. Ve güzelliğe"Ey güzellik, ne dersin? Sen hiç benzerini gördün mü? "diye sorsan," Onlar gibisini asla! " diye yanıt verecektir. Bu kızlar, onu işleyen kuyumcunun övünmesi gereken bir mücevher olmuşlar...

Sarı Ferit

Resim

SİNESTEZİ

Resim
Elbette, işte bir sinestet kişinin iş yerindeki deneyimini yansıtan bir senaryo: --- **Müzik Stüdyosunda Sinestezi** *Karakter: Ela, 25 yaşında, sinesteziye sahip bir ses mühendisi.* Ela, müzik stüdyosunda konsantre bir şekilde çalışıyor. Stüdyonun içi renkli ışıklarla dolu. Bir müşterinin getirdiği enstrüman kaydını düzenliyor. Ela için her enstrüman, farklı bir renkte beliriyor. Piyano notaları gözünde mavi, gitar akorları ise sarımsı bir ton olarak beliriyor. Müşteri, kayıt sırasında bazı değişiklikler istiyor. Ela, müziği daha parlak ve enerjik yapmak için tonları değiştirmeye başlıyor. Bu değişiklikler, onun gözünde renklerin dansını hareketlendiriyor. Müşterinin istediği enerjiyi müziğe yansıtmak, Ela'nın kafasında kırmızı ve turuncu patlamalar olarak canlanıyor. Bir yandan kulaklıklarıyla müziği dinlerken, diğer yandan renklerle dans eden Ela, her tonun kendine özgü bir tat verdiğini hissediyor. Müzik, dilindeki tat alma hissiyle bileşik bir deneyime dönüşüyor. Y

Cesur savaşçı mı teknolojik üstünlük mü?

Resim
Orantısız güç dengesi olan bir savaş, teknolojik üstünlüğü olan tarafın avantajlarını sağlayabilirken, cesur ve yaratıcı olan taraf da stratejik avantajlar elde edebilir. Teknolojik üstünlüğü olan ordu daha sofistike silahlarla donanmış olabilir ancak kendi yaptıkları silahlarla savaşan cesur ordu, yaratıcılık ve sahadaki esneklikleriyle beklenmedik taktikler geliştirebilir. Savaşın sonucu, strateji, liderlik ve sahadaki değişken faktörlere bağlı olurdu.

Aralık Günü

Resim
Yahut Daha Ötesi… Aralık günü, hava tozlu, soğuk. Yüce düşüncelerle gökyüzüne açılan eller, kara bulutların sayfalarını çeviriyor Kalblerinin hallerini göstermek isterler anen- fe – anen tazelendirerek Daha hızlı, daha yavaş, ölüme yürüyorlar. Yaşam, bir tay gibi koşuyor ölüme. Ve diyordu, içten; ne yaparsan yap, ulaşamayacaksın yarına, bizim için yarının da toprağı burası. Sen zalimsin! Ne kadar düşersen düşle, toprağın yok. Seni aydınlatmak için yanmadı bu canlar… Badem Çiçeği Gibi Yahut Daha Ötesi  s. 69