MÜLTECİ

            Mostar'da sokaktayken, yurdumdaydım.

           Kentimin insanları aşkla, güneşle, sıcaklıkla, nükteyle ve dostlukla yaşarlardı. Dostluk, yaşamın en önemli öğesidir. Dostun çoksa, zenginsin.

          Benim bir sürü dostum vardı. Hepimiz kardeştik. Dini inancım olmadığı halde, memnun etmek, birlikte olmak, sevdiklerimin yanında bulunmak için, Katolik, Hırvat, Müslüman dini bayramlarına katılırdım. Bu öfke patlamasına bugün anlam vermek olası mı? Hiçbir zaman anlayamayacağım, sana hiçbir şey açıklayamam Pedja'cığım çünkü kendim de anlamıyorum.

         Burada, sokakta hiçbir dosta rastlamıyorum. Bir köşede durup gevezelik etmem, birisine günaydın deyip bir başkasına sarılıp öpmem mümkün değil... Yalnızca yabancı yüzler var. Geçerken zor zar nazik bir gülümseyiş...konuşmak,iletişim kurmak isterdim, oysa insanların gözlerinde kuşku dolu bir merak ışıltısı görüyorum.

         Bir mülteciyim ben.

        Bakışları üzerimde hissediyorum. Beni inceliyorlar: ''İşte o...hayret gençmiş, erkeksiz kalmış...Nasıl giyinmiş? Yolculuk ediyor mu acaba? Paris'e gitmiş midir? Aksanı bozuk, tuhaf cümleler kuruyor... Kimlerle görüşüyor? Nereli?''

         Ülkemi size anlatmak, tanımlamak, sevdirmek isterdim ama beni dinlemiyorsunuz ki...

..................................................MOSTAR'I UNUTMA s.102

 

      İşte böyle! Mülteci konuşmak, hikayesini paylaşmak ister. Bunu yapabilse,kendisini daha iyi hisseder. Bulunduğu ülkenin dilinden bir kaç kelimeyi ancak öğrendiğinden bu kolay olmaz. Kendisini boğan şeyleri ifade  etmeyi beceremez. Oysa söyleyecek ne çok şeyi vardır. 

    

         


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sofya Tolstoy Anıları. ( Tam metin)

Son Durak - Tolstoy'un Son Yılı,,- tam metin, sesli okunuşunu YouTube' tan dinleyenilirsimiz-

İZMİR' Lİ BİR ŞAİR VE ROMANCI VE ÖYKÜCÜ NECATİ CUMALI...