''Sana zor gelen bu hayatı kabul etsen yenilgiyi kabul etmiş olacaksın gibi.'' ''Aynen öyle.'' Alıştım diyemiyordu. Diyemez.Çünkü, alıştım demek çaresizlikti onun için... Gülbin, yorgundu.Gürültü alabildiğine rahatsız ediyordu onu. Dükkanın bodrum katına inip kuytu köşeye yatardı, bazen, kulaklarını kapatarak. Onun hayatında bir yol açılsa, başka bir yol, orda yürüse yalnızlığa doğru. Yalnız olsa, yüklendiği bu yaşantıyı sırtından atsa. Tartışmasız bir yaşantı beklese onu, her şeyin son bulduğu; yalnızlığın sadece kendine ait olduğu bir yer. Ona acı çektiren gerçeklerden uzak bir yer...Ama! Bazen hayat yorar insanı. Affetmek yorar, hoş görmek yorar, boş vermek bile yorar. Ve insan susar. Her şeye, herkese rağmen elinden gelen tek şeyi yapar; içine atarak sessiz çığlıklarla susar. Gülbin bağıra bağıra susuyordu. Geçmiş zamanın halatını tutmuş bırakmıyor, ama akan zaman onu sürüklüyor, gelecek zamana götürüyordu....Bazen boş vermişliği olur; kayıtsız, u...