Kayıtlar

Son Anda 3.versiyon

işte hikâyenin Ela’nın iç monologlarıyla anlatılan versiyonu:3.Bölüm  --- “Son Anda – Ela’nın Anlatımıyla” Ne zaman onunla göz göze gelsem içimde garip bir sızı olurdu. Sevgi miydi, yoksa sahip olma arzusu mu, hâlâ tam olarak ayırt edemiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa, o da onun benden başka birine bakmasına bile tahammül edemediğimdi. Baran. O benim hayatımın ortasında bir fırtına gibi durdu. Beni hem sarstı hem tuttu. Onu sevdiğim kadar kıskandım. Ve bu, bir süre sonra yavaş yavaş içimi kemiren sessiz bir zehire dönüştü. Bunu fark ettiğini düşündüm bazen. Ama hiç konuşmadı. Belki o da içinden içe korkuyordu. Ne zaman tartışsak, “Yoruldum,” derdi. Ama ben de yoruluyordum. Sadece onun gibi kolayca çekip gidemiyordum. O gece “Gidelim,” dedim. Her şeyden. İnsanlardan, şehirden, bu geçmişten. Beraber bir sıfırdan başlayalım. Düşünsene, dedim içimden, bir tren biletiyle geçmişimizi silsek… olur mu? “Hiçbir yere,” dedim ona. “Her yer olur.” Çünkü ben onunla her yerde yaşayabilirdim. A...

Son Anda 2. versiyon

karakterlerin iç dünyasını derinleştirerek hikâyeyi geliştiriyorum: 2.Bölüm  --- “Son Anda” Yıllardır birlikteydiler. Zamanın ördüğü ince bir ağ gibi, duygularla bağlıydılar birbirlerine. Sevgi dedikleri şey, her zaman kolayca tarif edilemeyen bir karışımdı: tutku, korku, sahiplenme, kaybetme ihtimali… Ve evet, kıskançlık. Özellikle kıskançlık. Ela, onun gözlerinin başkalarına kaydığı her anı zihnine kazır, sonra bunu kendine bile itiraf edemeyecek şekilde yutardı. “Önemli değil,” derdi içinden. “Beni seçti.” Ama içi içini yerdi. Onun sevgisini bir ödül gibi görür, her an kaybetme korkusuyla yaşardı. Baran ise Ela’nın bakışlarındaki sahiplenici ifadeyi hem seviyor hem boğuluyordu. Onun ilgisine minnettardı, ama kendi özgürlüğünü bir parça yitirdiğini de hissediyordu. Ne zaman uzaklaşsa, Ela'nın gözlerinde yakıcı bir sorgu belirirdi. Seviliyordu, evet, ama bu sevgi bazen bir zincir gibi geliyordu. Bir gece, uzun bir kavganın ardından bir sessizlik çöktü aralarına. Sessizlik, bazen ç...

son anda 1.versiyon

kısa bir hikaye: 1.Bölüm  --- “Son Anda” Yıllardır birlikteydiler. Sokak lambalarının altında yürürken elleri hep birbirine değecek kadar yakın, ama hiçbir zaman tam olarak kenetlenmemişti. Onların sevgisi barizdi; çevrelerinde dolaşan bakışlar, fısıldaşmalar, kıskançlıkla karışık hayranlık bunu açıkça gösteriyordu. Ama içlerinde başka bir şey daha vardı: sessizce büyüyen, dokunulmamış, adı7ı konmamış bir kıskançlık. Bir gece karar verdiler: her şeyi arkalarında bırakacaklardı. Şehir, geçmiş, insanlar, acılar… Her şey geride kalacaktı. Bir tren bileti aldılar, ikisi için de tek yön. İstasyona vardıklarında konuşmadılar. Zaten konuşmalarına gerek yoktu. Yüzlerinde, gözlerinde yılların doluluğu okunuyordu. Tren yaklaştığında, bir anlığına göz göze geldiler. O an, yıllarca bastırılmış bir şeyin kıpırtısı geçti içlerinden. Sevgi hâlâ oradaydı, ama onun gölgesinde büyüyen bir şey daha vardı: kırgınlık, belki biraz da nefret. Ve o son anda… biri geri çekildi. Diğeri, sadece baktı. “Geliy...

Şehirde Eşek

Resim
Bakkaldan alışveriş yapıp çıktım. Benim arkamdan gelen kadında alışverişini  bitirmiş çıkıyordu. Dükkanın önüne gelmişti ki sokağın başında eşekle satış yapan manav göründü. Kadın şaşkınlıkla "Aaaa eşek" Başımı kaldırıp bakakaldım. Kadın, eşeğin nasıl olduğunu biliyordu. TV den ve çocuğunun resimli kitaplarından biliyordu. 

Prizrenli Sarı Ferit (Türkçe - İngilizce)

Resim
Bu kitapta baba oğul ilişkisi var. Coşo sert bir baba profili çiziyor. Böyle babalar var, Yakup ile Yusuf(as) gibi baba oğul da var.. Bu kitapta çocuğun(Ferit) toplumdaki ilişkileri var. Coşo, neden sert davranıyordu? sorusu önemli. Çocuğun--gencin-- tutkular ve hayalleri de önemli. Ne olursa olsun, hep ailesinin yanında duran bir baba var ve her koşulda çocuklarına analık yapan bir anne var. Ailede çocuklar(kardeşler) birbirine daima destek oluyor. Ve asıl soru Ferit'in babasını neden öldürmek istediği!! Bunu araştırmak lazım.. Coşo, göç edip gelmişti, değişen veya kalan değerlerle, insanlarla karşılaşmıştı. There is a father-son relationship in the book. Coşu draws a harsh father profile. There are such fathers, there are fathers and sons like Jacob and Yusuf(as). In this book, there are the relationships of the child (Ferit) in society. Coşo, why was he acting harsh? is an important question. The passions and dreams of the child--the young person-- are also important...

Eda ve Bilgelik Parkı

Hikâye: Ada ve Bilgelik Parkı Işık Şehri'nin sabahı her zaman yumuşak bir müzikle başlardı. Kuş sesleriyle karışık hafif bir melodi, güneşi karşılamaya hazırlanırdı. Küçük Ada, çimenlerin üzerine çıplak ayakla basmayı çok severdi. Bilgelik Parkı'nın hemen yanında oturuyordu. Her sabah çantasını alır, parkın en büyük ağacının altına giderdi. O ağacın altında, Ada’nın en iyi arkadaşı yaşıyordu: Luma. Luma, parkın yapay zekâsıydı. Ne bir insan, ne de bir makineydi tam anlamıyla; sesi su gibi akıcı, bilgisi yıldızlar kadar derindi. Ada ona her şeyi sorabilirdi. O sabah, Ada yine ağacın altına oturdu. Gözlerini kapayıp yaprakların hışırtısını dinledi. Sonra fısıldadı: — "Luma, neden gökyüzü bazen ağlıyor?" Ağacın içinde ışıklar parladı. Luma'nın sesi hafifçe duyuldu: — "Gökyüzü, dünyaya olan sevgisini gösterir Ada. Su, yaşamdır. Ağladığında toprağa hayat verir." Ada gülümsedi. Küçük elleriyle topraktan bir avuç aldı. — "Peki Luma, insanlar neden bazen üz...

Prizren ve Prizren (Almanca S. 90-100

er blieb nicht stehen, Er spielte an der Decke. Was hätte er tun können? Er machte einen Deal mit einem Albaner und gab ihm ein Pferd. Das Pferd sollte Holz tragen. Ein Mann mit einer Ladung Holz, ein Mann mit einer Ladung Geld, Ein Mann mit einer Ladung Geld für Fehim Abraham. Ein paar Tage lief alles gut. Dann verschwand der Albaner mit dem Pferd. Aus irgendeinem Grund erschien er nicht. Drei oder fünf Dollar kamen, aber es kam nicht. Ein Monat verging, als sein Sohn Ahmed das Pferd in der Nähe des Hauses sah. Was hat das Pferd Heimweh? Sofort meldete er sich bei seinem Vater. Und Abraham stand auf, und sie folgten ihm. Der Mann brachte das holzladerpferd in einen Ofen. Die kamen auch rein. Fe-him Abraham schreit:  Ahmet, mach die Tür zu! Abraham kehrt zurück: - Wie haben wir uns verstanden? Sense aus der Mitte du hast dich verlaufen. Warum hast du das getan? Er war wütend. Seine Augen sind hell. Er schlug den Mann mit Holz aus dem Boden. Er wollte dich hier nicht mehr sehen. Zur...