Kayıtlar

Haziran, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PANAİT İSTRATİ

Resim
Panait Istrati (1884-1935), Rumen asıllı bir yazar ve gazetecidir. Yunan bir baba ve Rumen bir anneden doğmuştur. Eserlerinde genellikle kendi yaşamından ve Balkan coğrafyasından esinlenmiştir. Istrati, genç yaşlarda çeşitli işlerde çalışarak hayatını kazanmış ve bu dönemde birçok farklı kültür ve insanla tanışma fırsatı bulmuştur.  1920'lerde Fransızca yazmaya başlamış ve Fransız yazar Romain Rolland'ın desteğiyle eserleri tanınmıştır. En ünlü eserleri arasında "Kira Kiralina" ve "Codin" bulunmaktadır. Yazılarında toplumsal adaletsizlikleri, yoksulluğu ve insan ilişkilerini ele almıştır. Istrati'nin yazıları, samimi ve duygu yüklü anlatımıyla dikkat çeker. Hayatı boyunca birçok zorlukla karşılaşmış, fakirlik ve hastalıkla mücadele etmiş, hatta intihar girişiminde bulunmuştur. Ancak bu zorluklar, onun edebi üretkenliğini engellememiştir. Istrati, samimi ve içten anlatımıyla edebiyat dünyasında kendine özgü bir yer edinmiştir.

Münacat

ve insanlar fıtraten Hâlık'ını pek ciddî severler ve Hâlık'ları onları hem sever, hem kendini onlara her vesile ile sevdirir.. ve insanın istidadı ve cihazat-ı maneviyesi, başka bir bâki âleme ve ebedî bir hayata bakıyor.. ve insanın kalbi ve şuuru, bütün kuvvetiyle beka istiyor.. ve lisanı, hadsiz dualarıyla beka için Hâlık'ına yalvarıyor; elbette ve herhalde, o çok seven ve sevilen ve mahbub ve muhib olan insanları dirilmemek üzere öldürmekle, ebedî bir muhabbet için yaratılmış iken, ebedî bir adavetle gücendirmek olamaz ve kabil değildir. Belki başka bir ebedî âlemde mes'udane yaşaması hikmetiyle, bu dünyada çalışmak ve onu kazanmak için gönderilmiştir.  Lemalar - 369

Kıyamet Saati

Resim
"Kıyamet Saati" (Doomsday Clock), sembolik olarak insanlığın ne kadar büyük bir felaketle karşı karşıya olduğunu gösteren bir saat olarak, 1947'de Bulletin of the Atomic Scientists tarafından oluşturuldu. Saatin ileri ya da geri alınması, dünya üzerindeki çeşitli tehditlerin ciddiyetine göre belirlenir. Küresel ısınma ve nükleer savaş riski, bu saatin ayarlanmasında önemli faktörler arasında yer alır. Son yıllarda, küresel ısınmanın hızlanması, nükleer silahlanma yarışının artması ve küresel güvenlik tehditlerinin büyümesi nedeniyle saat ileri alınmış ve kıyametin sembolik olarak daha yakın olduğu ifade edilmiştir. 2023 yılı itibarıyla saat, insanlığın kendini yok etme riskine ne kadar yakın olduğunu göstermek amacıyla 90 saniye kala olarak belirlenmiştir. Bu, saat tarihindeki en yakın gösterimdir. Bu tehditler, kıyametin olmasını yaklaştıran ciddi etkenler olarak kabul edilir ve insanlık için önemli bir uyarı niteliğindedir.

şimdiki medeniyet

Yirmibeşinci Söz'de, medeniyetle hükm-ü Kur'anı muvazene bahsinde isbat ve beyan edildiği üzere; beşerin hayat-ı içtimaîsinde bütün ahlâksızlığın ve bütün ihtilalatın menşe'i iki kelimedir:    Birisi: "Ben tok olduktan sonra, başkası açlıktan ölse bana ne?"    İkincisi: "Sen çalış, ben yiyeyim."    Bu iki kelimeyi de idame eden, cereyan-ı riba ve terk-i zekattır. Bu iki müdhiş maraz-ı içtimaîyi tedavi edecek tek çare, zekatın bir düstur-u umumî suretinde icrasıyla, vücub-u zekat ve hurmet-i ribadır.  Mektubat - 273

Hayat,,, risale-i nur

Aleyhissalâtü Vesselâm'ının talimiyle ve Kur'an-ı Hakîm'inin irşadıyla anladım ki: Madem kâinatın en müntehab neticesi hayattır.. ve hayatın en müntehab hülâsası ruhtur.. ve zîruhun en müntehab kısmı zîşuurdur.. ve zîşuurun en câmii insandır.. ve bütün kâinat ise, hayata müsahhardır ve onun için çalışıyor.. ve zîhayatlar, zîruhlara müsahhardır, onlar için dünyaya gönderiliyorlar.. ve zîruhlar, insanlara müsahhardır, onlara yardım ediyorlar.. ve insanlar fıtraten Hâlık'ını pek ciddî severler ve Hâlık'ları onları hem sever, hem kendini onlara her vesile ile sevdirir.. ve insanın istidadı ve cihazat-ı maneviyesi, başka bir bâki âleme ve ebedî bir hayata bakıyor.. ve insanın kalbi ve şuuru, bütün kuvvetiyle beka istiyor..  Lemalar - 369

Büyükbaba Paradoksu

Resim
Büyükbaba paradoksu, zamanda geriye yolculuk yapmanın getirdiği teorik ve mantıksal zorlukları inceleyen bir kavramdır. Bu paradoks, bir kişinin geçmişe gidip büyükbabasını öldürmesi durumunda ortaya çıkan varsayımsal bir çatışmayı temsil eder. Eğer bir zaman yolcusu geçmişe gidip büyükbabasını öldürürse, bu durumda zaman yolcusunun doğmamış olması gerekir, çünkü büyükbabası çocuk sahibi olmadan önce ölmüş olur. Ancak, eğer zaman yolcusu doğmamışsa, büyükbabasını öldürmek için zamanda geriye de gidemez¹². Modern fizik, özellikle Albert Einstein'ın görelilik teorileri, zamanın evrensel olmadığını ve çeşitli fiziksel faktörlere bağlı olarak değişebileceğini göstermiştir. Bu nedenle, büyükbaba paradoksu gibi zaman yolculuğuyla ilgili paradokslar, kuantum mekaniği ve görelilik gibi karmaşık fizik teorileriyle açıklanabilir¹. Büyükbaba paradoksunun çözümü için önerilen birkaç yaklaşım bulunmaktadır. Birincisi, "tutarlı tarihler" modeli, zamanın belirli bir tarih ye

Hırs

   Ey ehl-i iman! Sâbıkan, adavet ne kadar zararlı olduğunu anladın. Hem anla ki; adavet kadar hayat-ı İslâmiyeye en müdhiş bir maraz-ı muzır dahi hırstır. Hırs, sebeb-i haybettir ve illet ve zillettir ve mahrumiyet ve sefaleti getirir. Evet her milletten ziyade hırs ile dünyaya saldıran Yahudi Milletinin zillet ve sefaleti, bu hükme bir şahid-i kàtı'dır. Evet hırs, zîhayat âleminde en geniş bir daireden tut, tâ en cüz'î bir ferde kadar sû'-i tesirini gösterir. Tevekkülvari taleb-i rızk ise, bilakis medar-ı rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir.    İşte bir nevi zîhayat ve rızka muhtaç olan meyvedar ağaçlar ve nebatlar, tevekkülvari, kanaatkârane yerlerinde durup hırs göstermediklerinden, rızıkları onlara koşup geliyor.  Mektubat - 271

Risale- i Nur

   Ey Rabbü'l-Berri Ve'l-Bahr! Kur'anın dersiyle ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın talimiyle anladım ki: Nasıl gökler ve feza ve zemin senin birliğine ve varlığına şehadet ederler.. öyle de: Bahirler, nehirler ve çeşmeler ve ırmaklar, senin vücub-u vücuduna ve vahdetine bedahet derecesinde şehadet ederler. Evet bu dünyamızın menba-ı acaib buhar kazanları hükmünde olan denizlerde hiçbir mevcud, hattâ hiçbir katre su yoktur ki; vücuduyla, intizamıyla, menfaatıyla ve vaziyetiyle Hâlık'ını bildirmesin.  Lemalar - 363

Hopepunk çılgınlığı ve ÜMİT

Hopepunk, günümüzde kötümserliğin ve umut yoksunluğunun yaygınlaştığı bir dönemde, edebiyat ve sinemada olumlu amaçlara sıkı sıkıya bağlı kalmayı teşvik eden bir akımdır. Alexandra Rowland tarafından 2017'de ortaya atılan bu terim, grimdark akımının zıddı olarak insan doğasının iyi yanlarına ve iyilik yapma kapasitesine odaklanır¹.  Edebiyat ve sinema, kültür, düşünce ve bilgi aktarımında estetik zevk uyandırmak gibi ortak amaçlara sahiptir. Edebiyat, dille yapılan bir sanatken; sinema, dille ortaya çıkarılan ürünün görüntüye dönüştürülmesidir². Bu bağlamda, hopepunk akımı, özellikle zor zamanlarda umudu ve iyimserliği teşvik ederek, insanları harekete geçirebilir ve olumlu değişimlere ilham verebilir.  Hopepunk eserleri, bireylerin ve toplulukların karşılaştıkları zorluklara rağmen iyiliği ve umudu savunmalarını anlatır. Bu eserler, insanların daha iyi bir dünya için mücadele etme gücüne sahip olduğunu ve bu mücadelenin değerli olduğunu vurgular. Yüzüklerin Efendisi ve Terry Pratc

Distopya Edebiyatı

Resim
Distopyalar, bilimkurgu edebiyatının karanlık ve uyarıcı yönünü temsil eder. Bu tür eserler, genellikle olumsuz bir geleceği tasvir eder ve okuyucuları muhtemel tehlikelere karşı uyarır. Ancak günümüzde gerçek hayatımız bile bir distopya gibi görünüyor. Çevresel krizler, ekonomik sıkıntılar, pandemi ve göç sorunları gibi zorluklarla karşı karşıyayız. Edebi eserlerden bu karmaşık dünyada nasıl bir orijinallik bekleyebiliriz? İşte, distopyaya farklı bir bakış açısı kazandıran bazı ilginç eserler: 1. **Hafıza Polisi – Yoko Ogawa**:    Japon yazar Yoko Ogawa'nın "Hafıza Polisi" adlı eseri, Kafka ve Orwell tarzı distopyaların birbirine geçtiği bir ada ülkesini ele alır. Bu adada gizli polis, insanların ve kavramların ortadan kaybolmasına yol açar. Şapkalar ve kitaplar gibi kavramlar artık yoktur ve insanlar bunun farkında değildir. Hafıza Polisi, kelimenin tam anlamıyla bir kâbus gibidir¹. 2. **A Planet For Rent – Yoss**:    Kübalı yazar Yoss'un "A Planet

Parasocial

Parasocial people are people who enter into parasocial relationships. Parasocial relationships are relationships that individuals unilaterally develop through the media with people they don't know, such as celebrities, characters, or internet phenomena. Such relationships are established through media consumption, without real interaction or mutual acquaintance. These relationships were first established in 1956 by Donald Horton and R. It was described by Richard Wohl. It is basically based on viewers feeling that media figures (for example, television characters, radio hosts, social media phenomena) exist in their real lives. Viewers can perceive these figures as if they were their personal friends and form deep emotional bonds with them. Parasocial relationships can develop for various reasons: 1. **Constant Exposure:** People who are constantly exposed to media figures feel that they get to know them better over time and form a personal bond with them. 2. **Emotional Investment: