Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

The Short Words 2

He looked and saw two animals gnawing throung the tree's two roots. He looked up and saw the lion, and looked down and saw the dragon. Just like his brother he was seeing a most strange situation. He was terrifled like him, but his terror was a thousand times less than his brother's. For his good morals bad given him good thoughts, and good thoughts show the good side of everything. So, because of this, he thought as follows.

The Short Words 1

Later also like first brother,he had entered avast desert and had suddenly heard the roar of lion which was attacking him. He was frightened but not as much as his brother, for be cause of his good thoughts and positive attitude, he thought to himself; ''This desert has a ruler, and it is possible that this lion is a servant under the ruler's command.'' and found consolation. But he still fled until he came across an empty well sixty yards deep.He threw himself into it. Like his brother,his hand clasped a tre half-way down and he remained suspended in the air.....the short words 51

Ölüm ve İnsan

Resim
Her insan, şöyle bir kendini dinlesin.''Yok olmayı''istemez. Var olma duygusu, onun ruhunun derinliklerinde hep vardır!...''...şu kainatın en mükemmel meyvesi ve Halik-ı Kainatın en sevdiği masnu ve kainatın mevcudatıyla en ziyade alakadar olan insandaki şedit, sarsılmaz, daimi olan aşk-ı beka ve şevk-i ebediyet ve amal-i sermediyet, bilbedahe işareti ve daletiyle , bu alem-i faniden sonra, bir alem-i baki ve bir dar-ı ahiret ve bir dar-ı saadet bulunduğunu, o derece kat-i bir surette isbat eder ki, dünyanın vücudu kadar, bilbedahe ahiretin vücudunu kabul etmeyi istilzam ederler.'' Bediüzzaman Said Nursi.

Hakikat Çekirdekleri

Resim
65-Havf (korku) ve za'f,(güçsüzlük) tesirat-ı hariciyeyi(dış baskılar) teşci(cesaretlenme) eder, 66-Muhakkak maslahat,(fayda) mevhum(hayal ürünü) mazarrata(zararlara) feda edilmez. 68-Deli adama'' iyisin, iyisin'' denilse iyileşmesi, iyi adama''fenasın,fenasın' denilse fenalaşması nadir değildir .69-Düşmanın düşmanı, düşman kaldıkça dosttur; düşmanın dostu, dost kaldıkça düşmandır. 71-Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir. Bir derman, haddinden geçse, dert getirir.78- Cennet olmazsa, Cehennem tazib(azap verme) etmez. 79- Zaman ihtiyarlandıkça, Kur'an gençleşiyor; rumuzu(işaret) tavazzuh(açıklamak) ediyor. Nur, nar göründüğü gibi; bazan şiddet-i belagat(söz söyleme sanatının yüksek derecesi) dahi, mübalağa(abartma) görünür. 97- Temasül(benzeyiş) tezadın(zıtlık) sebebidir, tenasüb(uygunluk) tesanüdün(dayanışma) esasıdır, sıgar-ı nefs(nefsin küçüklüğü) tekebbürün(kibirlenme) menba'ıdır,(kaynağı) za'f gururun madenidir, acz muhalefet

NUR'UN İLK KAPISI

Resim
Kur'an ile Kavanin-i Tabiiye(tabii kanunlar) Arasında Tan BİR Ahenk Vardır...Yeni keşfiyatın veyahut ilim ve irfanın yardımıyla hallolunan, yahud halline uğraşılan mesail arasnda bir mes'ele yoktur ki; İslamiyetin esasatıyla tearuz(tezat, zıtlık) etsin. Bizim, Hıristiyanlığı kavanin-i tabiiye ile te'lif için sarfettiğimiz mesaiye mukabil, Kur'an-i Kerim ve Kur'an'ın talimiyle kavanin-i tabiiye arasında tam bir ahenk görülmektedir. Kur'an, her hürmete şayan olan eserdir....LEVAZAUNE.

Nurun İlk Kapısı

Resim
Nasıl bir kitabın her bir harfi, kendi nefsini ve kendi vücudunu bir harf kadar gösterir ve bir vecihle kendi nefsine ve vücuduna delalet eder. Lakin  katibini, on kelime ile tarif eder ve birkaç vecih ile gösterir. Öyle de, şu kitab-ı kebir-i alemin her bir harfi, kendi vücuduna cirmi kadar delalet eder ve gösterir. Fakat Nakkaş-ı Ezeli'nin esmasını bir kaside kadar tarif eder, gösterir. Demek hem kendini, hem bütün kainatı inkar eden bir ahmak, yine Sani'in inkarına gitmemelidir...SAİD NURSİ

HÜVE NÜKTESİ

Resim
Gördüm ki: HÜVE nin anahtarı ile ve pusulasıyla fikren seyahat ettiğim hava unsurunda her bir parçası, hatta her bir zerresi içine muhtelif binler noktalar, harfler, kelimeler konulduğu veya konulabileceği halde, karışmadığını ve intizamını bozmadığını; hem ayrı ayrı pek çok vazifeler yaptığı halde, hiç şaşırmadan yapıldığını; ve o parçaya ve zerreye, pek çok ağır yükler yüklendiği halde, hiç zaaf göstermiyerek, geri kalmıyarak intizam ile taşıdığını, hem binler ayrı ayrı tarzda, manada o küçücük kulak ve lisanları kemak-i intizamla gelip, çıkıp, hiç karışmıyarak, bozulmayarak o küçücük kulaklara girip, o gayet incecek lisanlardan çıktığı ve o her zerre ve her parçacık, bu acib vazifeyi görmekle beraber kemal-i serbestiyet ile cezbedarane hal dili ile ve mezkur hakikatin şahadeti ve lisaniyle ''kulhüvallahi ahad ve laileheillahüve'' deyip gezer ve .......Hüve Nüktesi...S:N

Eskişehir Hayatı -Said Nursi

Resim
  Salisen: Eğer, kabir kapısı kapansaydı ve insan dünyada layemut kalsaydı, o vakit vazifeler yalnız askeri ve idari ve resmi olurdu. Madem her gün laakal otuz bin şahid cenazeleriyle''El mevti Hakkun'' davasını imza ediyorlar;elbette dünyaya ait vazifelerden daha ehemmiyetli imani vazifeler var. İşte Risale-i Nur o vazifeleri  Kur'anın emriyle ifa ediyor.Madem Risal-i Nur amirinin,hakiminin kumandanı olan Kur'an, üç yüz elli milyona hükmedip talimat yaptırıyor ve her gün laakal beş defa, beşten dördünün ellerini dergah-ı ilahiyyeye açtırıyor ve bütün camilerde ve cemaatlerde, namazlarda, kudsi, semavi fermanlarını hürmetle okutturuyor; elbette onun hakiki tefsiri ve o güneşin bir nuru ve onun bir memuru olan Risale-i Nur, o vazife-i imaniyesini, Biiznillah sadmelere uğratmayarak görecektir. Öyle ise; ehl-i dünya ve ehl-i siyaset, onunla mübareze değil, belki ondan istifade etmeye pek çok muhtaçtırlar. .

Bediüzzaman diyor ki:

Resim
Bir tek gayem vardır: O da, mezara yaklaştığım bu zamanda İslam memleketi olan bu vatanda bolşevik baykuşlarının seslerini işitiyoruz. Bu ses alem-i  İslamın iman esaslarını zedeliyor, halkı bilhassa gençleri imansız yaparak kendisine bağlıyor. Ben bütün mevcudiyetimle bunlarla mücadele ederek, gençleri ve Müslümanları imana davet ediyorum. Bu imansız kitleye karşı mücadele ediyorum. Bu mücahedem ile inşaallah Allah huzuruna gitmek istiyorum. Bütün faaliyetim budur . Beni bu gayemden alıkoyanlar da korkarım ki, bolşevikler olsun. Bu iman düşmanlarına karşı mücahede açan dindar kuvvetlerle el ele vermek benim için mukaddes bir gayedir. Beni serbest bıraknız, el birliğiyle koministlikle zehirlenen gençlerin ıslahına ve memleketin imanına ve Allah'ın birliğine hizmet edeyim.

Sekizinci Söz

Resim
...bu, adi bir iş değildir. Bu işler tesadüfi olamaz. Bu acib işler içinde garip esrar var.Ve pek büyük bir işleyici var olduğunu intikal etmedi. Şimdi bunun kalbi ve ruh ve aklı, şu elim vaziyetten gizli feryad  ve figan ettikleri halde nefs-i emmaresi, güya bir şey yokmuş gibi tecahül edip, ruh ve kalbin ağlamasından kulağını kapayıp, kendi kendini aldatarak bir bahçede bulunuyor gibi o ağacın meyvelerini yemeğe başladı.Halbuki o meyvelerin bir kısmı zehirli ve muzır idi. Bir Hadis-i Kudside Cenab-ı Hak  buyurmuş: Yani: ''Kulum beni nasıl tanırsa, onunla öyle muamele ederim.'' İşte bu bedbaht adam, su-i zan ile ve akılsızlığı ile gördüğünü, adi ve ayn-ı hakikat telakki etti.Ve  öyle de muamele gördü. Ve görüyor. Ve görecek!...Ne ölüyor ki kurtulsun. Ne de yaşıyor. Böylece azap çekiyor .Bir de şu meş'umu, bir azapta bırakıp döneceğiz.Ta öteki kardeşin halini anlayacağız.İşte, şu mübarek akıllı zat gidiyor.Fakat biraderi gibi sıkıntı çekmiyor.Çünkü, güzel ahlaklı ol