RUH YOLDAŞIMA (Aişa) XVIII

  Gözlerin neden kederlidir. 
denizi arayan ay gibi, benim ruhumu anlamaya çalışıyorsun. Yaşantımı hiç atlamadan baştan sona gözlerinin önüne serdim. Eğer hayatım bir çiçek olsaydı, sapından saçına iliştirirdim. Ama acılarla dolu, sana tattırmak istemezdim.

Gözlerinin kederi, engin bir denizin derinliklerindeki yalnız bir adanın hikayesini fısıldıyor sanki. Her bakışın, kayıp bir geminin rotasını arayan bir deniz feneri gibi, ruhumun karmaşık kıyılarını aydınlatmaya çalışıyor. Ben de sana, en gizli limanlarımdan en çetin fırtınalarıma kadar, yaşanmış her anımı şeffafça serdim önüne. Hayatım bir demet papatya olsaydı, hiç düşünmeden uzatır, saçlarına taç yapardım. Ancak bu demet, dikenli güllerle bezenmiş, her bir yaprağında hüzün damlaları taşıyor. O yaraların izlerini senin narin yüreğine düşürmeye gönlüm razı gelmez.(gelmesi hatamdı) 

​Fakat bil ki, o kederli gözlerin ardında yatan her bir damla, benim için bir okyanusun tüm derinliğini barındırıyor. Onlar, benim de içimde taşıdığım fırtınaların ve dinmeyen özlemlerin yansıması. Belki de bu yüzden, birbirimizin ruhunda kaybolmuş gemileri bulmaya çalışıyoruz.

​Burada kederli gözlerini tasvir eden bir resim var:???!!!!! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Analog Dünya

Eski Fahrettin Altay(Üçkuyular)

Sofya Tolstoy Anıları. ( Tam metin)